İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Engellilik İlahi Ceza Mı?

Çoğu zaman düşünmüşümdür ben neden engelli oldum.Bu bana rabbim tarafından verilen bir cezamıdır?

Dini açıdan bu konuda çok tartışmalar çıkmıştır.Bunlarda genellikle engelli olan birey için şöyle düşünülür:”Sen çok kötülük yapacaktın”,Topluma faydalı biri olmayacak diğerlerine zarar verecektin”de böyle bir cezayla karşılaştın ki bu kötü işleri yapmayasın diye önlem amaçlı olarak engelli oldun diye genel bir kanı vardır.Hatta bu düşünceyi destekleyen Tv lerde çoğumuzun izlediği dizilerde birilerine zarar verenlerin, sonu sakat kalmak, kör olmak,ayakları felç olmak gibi kötü sonla biten kavramlar sürekli öne çıkartılıyor.Engelli de düşünüyor ki Allah tarafından sana bu engelinin verilmesi bir cezadır. Böylelikle sakat kaldın ki kötülük yapma ihtimallerin aza indirildi veya yaptığın kötülüklerin cezasını buldun. gibisinden düşünceler kafasında dolaşıp durur.Gerçekten bu böylemidir? Her isteyerek veya istemeyerek kötülük yapanın sonu ölümün dışında sakat,kötürüm kalmak mıdır?

Ayrıca şöyle bir düşüncede hakim, bu dünyada engelli olduğun için sana bir imtihan yapılıyor.Ne kadar çok çile çekersen ve bunlara iman gücüyle dayanır isyan etmezsen öbür dünya da çektiklerinin mükafatını alacaksın.Asıl olan öbür dünyadır.Bu dünya gelip geçicidir. Her ne kadar bu düşünceyi desteklesemde bazen de içimden keşke normal olsaydım,herkes gibi koşup oynasaydım,kızlar beni görünce yüzünü dönmeseydi,acıyarak bakmasaydı,iş ararken sana bakıp sen sakatsın nasıl yapacaksın diyen patronlara karşı ezik olmasaydım, keşke çocuklar bana topal diyerek alay etmeseydi dediğim anlarda olmuyor değil.
İşte bir engellinin penceresinden olaylara baktınız. Şimdi soruyorum sizce Engellilik İlahi bir ceza mı?

Yazar: NoEngel

15 Yorum

  1. Merhaba kubi$,
    Hoş geldin bloguma.
    Seninde belirttiğin üzere engelliliğin İlahi ceza olduğunu düşünmüyorum.Ancak bu tür düşüncelerin ister istemez aklımıza geldiğini ama asla bunu böyle olduğunu yönünde bir inanışımın olmadığını belirtmekte yarar görüyorum.
    Çizimlerimi beğendiğin,ziyaretin ve yorumun için teşekkür ederim.
    Sevgiyle kal..

  2. Yukarıdaki arkadaşlar zaten çok güzel cevaplar vermişler.. Ben bu konuyla ilgili çok da fazla bir şey söylemek istemem size, fakat sadece Allah'ın size vermiş olduğu bu engeli ceza olarak görmeyin sakın.. Eminim ki siz yukarıda bahsettiğiniz o erdeme ulaşabilecek bir insansınız..

    Bu arada yaptığınız kara kalem çalışmalarınız çok güzel.. Emeğinize sağlık..

  3. Sevgili Ayliz,
    Yorumuna kesinlikle katılıyorum.Beynimizde ki önyargıları yendiğimiz takdirde sorunlar düzelecektir.
    Değerli yorumun için teşekkürler.

    Sevgili Eylülbahçesi,
    Ne güzel yorumlar yapıyorsun, bu yorumunu okuyunca bazı şeyler daha bir netleşiyor aklımda, işte senin bu bahsettiğin tevekküle ulaşabilmek için çaba sarfetmemiz, o erdeme ulaşabilme gayretinde olmamız gerekmektedir.
    Değerli yorumun için teşekkürler.

  4. Unutmayın Allah sıkıntının en büyüğünü öncelikle en sevdiklerine verir…geçici dünyanın aldatıcılığına kapılıp, kendisini unutup, asıl varacağı ve ebedi kalacağı yeri dünyaya değişmesini istemez..onu tertemiz almak ister…her sıkıntı her acı insanı durulaştırır..rüzgarda ağacın yapraklarını dökmesi misali arındırır…bu yönüyle bakınca engel ceza değil özünde ödüldür…tek şartı isyan etmeden şükredip tevekkülle başına gelenden razı olmaktır…razı olandan razı olunur unutmayın değerli arkadaşım…peygamberlerin ve Allah dostlarının hayatlarını incelerseniz söylediklerimin doğru olduğunu siz de görüp, bunu size verdiği için teşekkür edeceksiniz.olayların perde arkasını hissetmeye çalışın o zaman ne kadar özel ve sevilen bir kul olduğunuzu ve merhametin daha bu dünyada üzerinizde tecelli ettiğini görüp en mutlu insan olacaksınız…saygılarımla

  5. engel bana göre beynimizde.beynimizdeki o tabuları kırarsak herkese sadece insan olduğu için davranıp güel muamele yaparsak eğer engelli diye bir engel olmazki..

  6. Sevgili Ayliz,
    Öncelikle annene geçmiş olsun.
    Seninde bahsettiğin gibi engellilik başka bir dünya.Bu dünyada olaylara umutsuz,çaresiz yaklaşırsan hayatının berbat geçmesine neden olursun.Ama hayata pozitif bakarak sıkıca sarılır, birşeyler başarmak için uğraşırsak aşamayacağımız engel kalmaz.
    Bu güzel yorumun için teşekkür ederim.Yüreğine sağlık.

  7. bence engelli olamk herkese nasip olmayan çok başka dünyalara kapıların açılmasına neden olan bir kader.
    benim annemde 14yıl boyunca engelliydi.ama birgün olsun ben niye böyle oldum demedi.onun her anını çok yakından bildiğimden bu kadar emin yazıyorum.hatta herkesce gıptayla bahsedilen biriydi.
    -ya biz ayaktayız ama sen yatakta olduğun halde böyle bir düzene sahipsin biz ayaktakiler beceremiyoruz senin düzenini.
    daha böyle nicelerlede karşılaştık.bu dünya gelip geçici önemli olan ALLAHın bize sunduklarını layıkıyla yerine getirebilme.
    çok uzun oldu ama artık idara ediniz lütfen

  8. Sevgili Hakan-can,
    Yazımı beğendiğine sevindim.
    Sende haklsın şu üç günlük dünyada ne gereği var polemiğe girmeye.Bırakalım hayat bizi bildiği gibi yapsın son gülen iyi güler.dimi.
    Yorumun için teşekkürler kardeşim.

    Sevgili leo,
    Güzel demişsin, iyi demişsinde abi şu yukarda emek verilen yazıyıda bir çift laf etseydin de koşarak oy vermeye gitseydim.
    Teşekküler ziayeretin için.

    Sevgili Şirinem,
    Günaydın pozitif enerji kayanğımız.
    Konuya yaptığın güzel yoruma istinaden, bizlerin genel takıntısı neden ben.Özellikle mi seçildik yoksa hayatın dengesini kurmak için birileri acıları yaşayacak,diğerleri ona bakarak ibret alacak.Bizler ibretlik olaymıyız.galiba öyleyiz.İstesekte istemesekte hayatta bize verilen rolü yapıyoruz.Başka bir rol verilebilirdi yönetmen böyle takdir etmiş buna saygı duymalıyız.
    Değerli yorumun için çook teşekkürler.

    hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.İyi ki varsınız…

  9. canım arkadaşım günaydın bence bunların hiçbiri doğru değil bu ceza olayıda ne demek Allah yarattığı kullarının iyiliğini ister ben inanmıyorum ceza işine bu sadece bazen bizlerin cahilliği sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar doğum öncesi her anne bilinçli olsa belkide çoğu zaman anne karnında çözelebilecek problemler bugün birçok arkadaşımızı üzecek sorunlar haline gelemzdi diye düşünüyorum evet bazen olan olaylar sonrası bazı uzuvlarını kaybeden insanlar oluyor bunlarada bakınca genellikle dikkatsizlik yüzünden olan hatalar olduğüu görüyoruz.Dikkatsiz bir şoför,alkol almış ve işin başına geçmiş biri yani sonuçta bu engellerin doğmasına yine kendimiz sebep değilmiyiz ay :)) ne bileyim ya pozitif olmak istiyorum kimsenin üzülmemesini herşeyin olduğu gibi kabul edilmesini ve ne olursa nasıl olursa olsun hepimizin aslında aynı olduğumuzu herşeyden zevk alıp gülüp eğlenebileceğimizi bunlarada ne engelli olmanın nede kusurlarımızın önünü kesebileceğine inanmak istemiyorum herzaman mutlu olman dileğiyle :))

  10. Merhaba No Engel…
    Müthiş döktürmüşsün yine…
    Yukarda ilahi adaletten iki misal sunmuşsun,ikinci ihtimal ve seninde onayladığın ihtimal bence de daha mantıklı,sabrın sonu selamettir,yaşayacağımız üç günlük dünya,ve ondan sonrası asıl hayatttır…

    Bu arada seni mimledim,bekliyorum..:))

  11. DEGERLİ KARDEŞİM. SANA BU DÜŞÜNCELERİNİ BİRAZ AÇIKLAMA İHİYACI DUYDUM. BENDE MOTORSİKLET KAZASI NEDENİYLE FELÇ GECİRMİŞ BİR YOLDAŞINIM. İŞİN ASLI TAMAMEN ALLAHIN HİKMETİ. BİLDİĞİN GİBİ ALLAH BİZLERİ BU SINAV DÜNYASINA GÖNDDERDİ. KİMİNİ ÖNCE BOLLUK SONRA FAKİRLİK,
    , KİMİNİ ÖNCE FAKİRLİK SONRA BOLLUK. KİMİNİ ÖNCE SAGLIK SONRA HASTALIK. KİMİNİ EVLAT ACISI, KİMİNİ ZORLUKLARLA KİMİNİ KOLAYLIKLARLA SINAMASIDIR. DÜNYA HAYATI AHİRET HAYATININ YANINDA 1 SAAT BİLE ETMEZ AMA O BİR SAATTE ŞÜKÜR EDEN ALLAHA ORTAK KOŞMAYAN ONU EN ÜSTÜN BİLEN ONUN YANINDA BAŞKA HERSEYİ YOK BİLEN (ONUN DIŞINDA HERSEY ALLAHIN DİLEMESİYLE YOKLUKTAN VARLIĞA GELDİ. BASLANGIÇTA ONDAN BASKA HİÇBİR MAHLUUK YOKTU HERSEYİ O YARATTI.) İNSANI YARATMASINDAKİ SEBEPTE TANINMAK İSTEMESİDİR.SINAVDA OLDUGUNUN FARKINA VARARAK SIKINTIYA SABREDEN NİMETLERE ŞÜKREN KULLAR RABBİNE İBADET EDİP YALVARAN KULLAR CENNETİ KAZANICAK. AMA DOĞRU İNANCI BULMAK İÇİN ALLAHA YALVARMALISIN. ALLAH DİNİ DOĞRU ÖGRENMEK İSTEYENE BUNU NASİB EDECEGİNE SOZ VERDI. SENİN DİNİ İNANCINI BİLMİYORUM AMA PEK DOGRU YOLDA OLDUGUNU HİSSEDEMİYORUM. ÇÜNKÜ TANRI DİYEREK ÇAGIRDIGINIZ VARLIGIN KUTSAL KİTAPLARDAKİ ADI HEP ALLAHTIR. ONA TANRI DENMEYECEGINI SON PEYGAMBERİMİZ HAZRETİ MUHAMMED BİLDİRMİŞTİR. TANRI TAPINLAN HERSYE İŞAARET EDEN BİR İSİM OLDUGU İÇİN HER MAHLUKA VERİLEN BİR İSİMDİR. ALLAH DAHA ÖZEL BİR İSİMDİR. İBRANİCE TEVRATTA DA İLAH TIR . ARAPÇADA ALLAH OKUNUR. ELİF LAM HE . HRFLER İKİ KUTSAL DİLDEDE AYNIDIR. İSLAM DİNİNİ DOĞRU OLRAK ÖGRENMEYİ ALLAH SANA NASİB ETSİN İNŞALLAH. CENNETLİKLERDEN OLURSUN.

  12. Sabır mı isyan mı?

    Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
    Dert, bela istemek doğru değil. Dua ederken, (Ya Rabbi, bana sıhhat ve afiyet ver) diye dua etmeli. Bela istenilmez; ancak istemeden gelirse, isyan edilmez, sabredilir.

    Bir hadis-i şerifinde Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
    (Cennette Allahü teâlâ bazı kullarına o kadar yüksek makamlar, o kadar yüksek köşkler verecek ki, bakanların gözleri kamaşacak. Diyecekler ki, bunlar kim, bu derecelere nasıl kavuştular. Hangi ibadeti yaptılar da bu makama kavuştular? Onlara şu cevap verilir: Bunlar öyle makam sahibi değil, bunlar çok ibadet edenler de değil; fakat bunlar dünyadayken çok acı çektiler, çok hastalık çektiler, çok üzüntü çektiler. Onun için Allahü teâlâ onlara bu dereceleri ihsan eyledi. Onları seyredenler, keşke dünyadayken ellerimiz parçalansaydı, vücutlarımız paramparça olsaydı, o kadar acıyı biz de çekseydik de, kardeşlerimize nasip olan nimet bize de nasip olsaydı, diyecekler.)

    Kur’an-ı kerimde Allahü teâlâ mealen buyuruyor ki:
    (Bazı şeyler sizin çok zorunuza gider, çok gücünüze gider, üzülürsünüz. Bu musibet başıma nereden geldi dersiniz. Hâlbuki bilmezsiniz ki, bu sizin için hayırlıdır. Bazı şeylere çok sevinirsiniz, yaşadık dersiniz. Bilmezsiniz ki, onlar sizin için kötüdür, şerdir.)

    Hadis-i şerifte de, (Sabretmek, ferahlamanın anahtarıdır) buyruluyor. Dolayısıyla isyan etmek, itiraz etmek yok. Rabia-i Adviyye hazretleri çok ağır hastalanır. Yanındaki hizmetçiler derler ki:
    — Anneciğim, siz herkese dua ediyorsunuz o iyileşiyor. Bir de kendinize dua etseniz.

    Cevabında buyurur ki:
    — Size bir sevdiğiniz, bir dostunuz, bir arkadaşınız bir hediye getirse, size verse, kardeşim kusura bakma bunu kabul etmiyorum, iade ediyorum deseniz, onun kalbi kırılmaz mı?
    — Elbette kırılır.

    Bunun üzerine Rabia hazretleri diyor ki:
    — Beni yoktan var eden, her an varlıkta durduran Rabbim, bana bir hediye göndermiş. Ben nasıl Rabbime diyeyim ki, yâ Rabbi bu hediyeyi geri al! Bu hastalık Ondan geldi, ben almadım, hiç kimseden de istemedim. Allahü teâlâ öyle lâyık gördü. (Rabia, sana bir hediye göndereceğim, bakalım, sabır mı, isyan mı edeceksin?) dedi. Vallahi yapmam, Rabbimin verdiği bu hediyeyi geri veremem…

  13. Sevgili Noticer,
    Öncelikle büyük geçmiş olsun dileklerimi iletirim. Bu samimi yorumunuz için teşekkürler ancak şu bölümünde
    "SENİN DİNİ İNANCINI BİLMİYORUM AMA PEK DOGRU YOLDA OLDUGUNU HİSSEDEMİYORUM." bir açıklama gereği hissediyorum.
    Yazımda Tanrı kelimesini kullandığımdan kasıtla benim inancımı sorgulamışsınız. Sizde takdir edersiniz ki bloğa her türlü inançtan insanlar geliyor ve yazılarımı okuyor.Her insanın Tanrı inancı farklıdır.Benım Tanrı inancım yüce Allah'tır.Sizin abhsettiğiniz "tanrı" kelimesinde ki ince nüansı herkes bilmeyebilir.Ayrıca yazıda değişik fikir fırtınası yapabilmek için kendi net fikirlerimi yazmam okuyucuların tek taraflı yorum yazmasına engel olmaktı. Düşündüklerini açıkça yazsınlar diye yazımda kalın çizgiler kullanmadım.

    Şunuda bilmenizi isterim.Asla İçimde Allah'a karşı asla bir isyan duygusu yoktur.Aksine bu hayat mücadelesinde engelim bana daha bir motivasyon kaynağı olup,hayata sıkıca sarılıp öbür dünyamız için çabalamaktayım.

    Yazıma yaptığınız bu bilgilendirici,aydınlatıcı güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.Sevgiyle ve sağlıcakla kalınız.

Bir yanıt yazın