İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Engel Aşk’a Engel mi?

Engel Aşk’a Engel mi? 
Bedensel engelli bir bayanla bedensel engeli olmayan bir erkeğin ilişkilerindeki olumlu ve olumsuz tüm yönlerini bambaşka bir aşk hikayesiyle anlattık. 8 Nisan da vizyonda olacak sinema filmi izleyerek engellere bakış açınız değişecek.

BAMBAŞKA ADLI SİNEMA FİLMİ HAKKINDA
KISA BİLGİ
Yapım             ; Boyoz Akademi
Yapımcı          ; Bülent Aydoslu
Yönetmen      ; Bahadır Abşin
Senaryo          ; Bülent Aydoslu
Tür                  ; Aşk – Romantik
Süre                ; 102 dk
Yapım Yılı       ; 2016
Vizyon                        ; 8 Nisan 2016
Dağıtım          ; MC Film Dağıtım
Çekim Yeri      ; İzmir ve Fethiye
KISA HİKAYE;
Doğa, hayat dolu,
üniversiteli genç bir kızdır ve başına gelen trajik kaza sonucu; omurilik felci
geçirerek belden aşağısının hissini kaybeder. Bu travma sonrası yaşamı tamamen
değişen ve hayata olan heyecanını kaybeden Doğa, Yiğit ile tanışır ve onun
sayesinde hayata tekrar tutunmayı dener. Yiğit, nişanlısı tarafından aldatılmış
medyatik bir oyuncudur ve o da yaşadığı bu ruhsal yıkımı atlatmak istemektedir.
Birbirlerine tutunan Yiğit ile Doğa’nın gerçek aşk ve huzurlu bir hayat için
verecekleri tek savaş: Bedensel engelli bir insan ile bedensel engeli olmayan
bir insanın birlikte yaşayabilme mücadelesi olacaktır.
BAMBAŞKA ADLI FİLMİN;
Facebook Sayfası        ; https://www.facebook.com/bambaskafilm
İnstagram Sayfası       ; https://www.instagram.com/bambaskafilm
Twitter Sayfası           ; https://www.twitter.com/bambaskafilm
Youtube Kanalı           ; https://www.youtube.com/channel/UCGjHF4x6rIhdfB_HTgt_nWw
Fragman Youtube Link;
https://www.youtube.com/watch?v=QU2v-EFM-o8
(1080p olarak tercih ederek HD izleyebilir ya da indirebilirsiniz)
OYUNCULAR;
Buse Sevindik            ; DOĞA
(Hayat dolu, eğlenceli bir kızdır. Geçirdiği kaza sonucu engelli kalması
sonucu hayata küser ve Yiğit ile tanıştıktan sonra hayatı değişir.)
Caner Tanrıverdi      
;
YİĞİT           
(Ünlü ve zengin bir adamdır. Nişanlısı tarafından aldatıldıktan sonra mutluluğu
trajik bir kaza sonucu omurilik felci olan bedensel engelli bir kız olan
Doğa’da arar. Diğer taraftan da ayrıldığı eski nişanlısı Rakel’in aralıksız
devam eden tacizleriyle mücadele etmektedir.)
Birgül Ulusoy            ; HATİCE
(Doğa’nın annesi olan Hatice kızı için her türlü zorluğu göğüsleyen ve kızının
tekrar eski günlerine kavuşması için çabalayan bir annedir.)
Cansu Taşkın             ; RAKEL
(Yiğit’in nişanlısıdır. Rakel ünlü bir modeldir ve eski tutkuları yüzünden
Yiğit’le yolları ayrılmıştır. Ayrılık sonrası Doğa ile evlenerek kendisine yeni
bir hayat kuran Yiğit’i yeniden kazanması çok zor da olsa onun peşini bırakmaya
hiç niyeti yoktur.)
Tayfun Sav                 ; BEHZAT
(Doğa’nın babası olan Behzat kızı için ne yapabileceğini bilmeyen ve
kızının mutluluğu için çabalayan bir babadır.)
Fatih Paşalı                ; BURAK
(Yiğit’in en yakın arkadaşıdır ve birçok konuda Yiğit’in hayatında önemli
bir yerdedir.)
YAPIM HAKKINDA;
Boyoz
Akademi; Yapım Şirketi ve
Sanat Okulu olma özelliğini bir arada barındırmakta ve
akademik eğitim vermektedir. Türkiye’nin yapım alanında merkezi kabul edilen
İstanbul’a alternatif olarak, tüm Türkiye’nin elverişli, doğal ve sosyal
özelliklerine dayanarak İstanbul dışında bir üretim merkezi haline gelmeye ve
bu amaç doğrultusunda İzmir yerleşik olarak
başarılı faaliyetler göstermeyi amaçlamaktadır. Valilik düzeyinde il tanıtım
videoları, reklam filmleri, internet dizileri dışında 2 Mayıs 2014’te vizyona
giren 10. Köy ‘’Teyatora’’ adlı sinema filmi bu faaliyetlerden bazılarıdır.
Ayrıca TC Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen
BAMBAŞKA adlı uzun metraj sinema filmimiz 8 Nisan 2016’da vizyona girecektir.
Yapım faaliyetleri dışında eğitim merkezi olarak; Profesyonel Sahne Oyunculuğu
ve Kamera Önü Oyunculuk eğitimleri başta gelmek üzere, Sinema Tv ve Yazarlık
alanlarında da ekipler yetiştirmekte ve gerçekleştirdiği projelerde bu ekiplere
yer vererek gelişimlerini sağlamaktadır.
Adres              ; 404 Sokak
No: 31 Konak / İzmir
Telefon           ; 0232 482 20 25 – 0530 170
50 80
Mail                ; boyozakademi@hotmail.com
YAPIMCI
VE SENARİST (BÜLENT AYDOSLU) FİLM HAKKINDA
Bu projenin
amacı şüphesiz; sinemanın güçlü bir iletişim aracı olma özelliğini kullanarak
ciddi bir sosyal sorumluluğa dikkat çekmektir. Biliyoruz ki: Hepimiz birer
engelli adayıyız. Hayatın gerçekliği içerisinde başımıza her an, her şey
gelebilir. Hayatımız bir anda değişebilir ya da bir engellinin hayatına
girdiğimizde onun hayatındaki her şeyi değiştirebiliriz. Vereceğimiz kararların
hayatları, kelebek etkisiyle, nasıl değiştirebileceğini anlatmak istediğimiz ve
toplumsal olarak hassas olmamız gereken konulara detaylı vurgu yaptığımız bir
hikâye bu…
          
  Türkiye’de ortopedik engelli olarak
yaklaşık 500.000 kişi yaşamaktadır. Projede her ne kadar ortopedik engelli bir
kişinin hikâyesi anlatılsa da, aslında yaşam ve ilişkilerde tüm engellilerin
ortak sorunu yaşadığı gerçeğini göz ardı etmememiz gerekmektedir. Bu nedenle
yalnızca ortopedik engellilerle sınırlamadan Türkiye’de 2 milyon engelli
kişinin benzer sorunlarını merkeze alan bir proje olduğunun altını çizmek
isterim.  Bu kişilerin akraba ve
arkadaşlarını da konuya ilgili kişiler olarak gördüğümüzde en az 10 milyon
kişinin kendinden bir şeyler bulabileceği bir sinema filmi olacağına
inanıyorum. Ayrıca projenin merkezinde; 
hepimizin bir engelli adayı olması gerçeği yattığı için, yalnızca
engelli ya da engelli yakını değil her insanın kendisine çıkarabileceği
sonuçları da barındıran bu film sağlıklı kişileri de yakinen
ilgilendirmektedir.  İnsanların belgesel
ya da tanıtım filmlerinden ziyade sinema filmlerine daha çok ilgi duyduğunu
düşünerek, bir noktada sosyal bir proje olarak da ele alacağımız bu filmle
birlikte işlediğimiz konuları geniş kitlelere çok daha rahat
ulaştırabileceğimize inanıyoruz.
YÖNETMEN
(BAHADIR ABŞİN) FİLM HAKKINDA
Çoğu
insanın sadece kendi rahatını ve yine kendi dünyasını düşünüp hareket ettiği,
bencilliğin hüküm sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. ‘Bambaşka’ filminin hikâyesi,
aslında tam da bu noktada beton dökülmüş vicdanları, belki bir iğne etkisiyle,
çatlatıp kendi çapında duyarlılık ve farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Filmimiz
izleyicisine Fethiye ve İzmir arasında geçen bir aşk hikâyesini anlatırken
güçlü bir sinematografi ile estetik görüntüler sunacak. Ayrıca yeni neslin
özellikle sosyal medyada tükettiği, beğendiği ve paylaştığı romantik
görselleri, bambaşka bir aşk hikâyesi içerisinde, yaşayan sahneler olarak
görebileceğiz. Filmin bu büyülü atmosferinde anlattığımız
hikâye, her ne kadar romantik ve keyifli olsa da; yaşanan durumlar hayatın
gerçekliğini hatırlattığında izleyici aradığı dramatik etki ile yüzleşecektir.
Özellikle simgesel anlatımlarla temellenen ortak acılarımız ve duygu
durumlarımız bizi o sanal dünyanın içinden kendi ruhumuzun ve
yaşanmışlıklarımızın dehlizlerine sürükleyecektir.

Gerek
sistemin gerekse kapitalizmin yarattığı ve dayattığı birey tipi, kendi
sorunlarının ve travmalarının üstesinden, kendi başına, gelebilmekte beceriksiz
ve tembeldir…  Bu tembelliğinin bedelini
genellikle çok başka ve günahsız insanlar ödemektedir. Bizim filmimizde de
hayat dolu genç bir kızın yaşadığı kazadan dolayı engelli durumuna düşmesi ve
hayata tekrar tutunma umudu anlatılmaktadır. Buradaki kurtuluşun ve yeniden
doğuşun temelinde tabi ki ‘aşk’ vardır. Ancak aşk, yine günümüz gerçekliğinin
içinde paramparça olmaya mahkûm eski bir duygu olarak kalacaktır. Çünkü insan
artık bencildir ve kendi yaralarını dağlamak için başkalarının hayatını yok
eder, onların hayatlarına engel olur. Ben bu sorunsala, anlatıyı kurarken ve
filmin alt metnini oluştururken; “kimsenin ve hatta engellinin hayatına engel
olma” önermesiyle dikkat çekmek istedim. Söz konusu bencillik ve beceriksizlik,
bu hikâyede, hayatı normalleşmiş engelli bir kızın hayatına engel olacaktır.
İzleyici elbette yeni bir aşkın doğuşunu, en mutlu anlarını, heyecanlarını,
iniş ve çıkışlarını melodram türünün kodlarıyla görüp duygusal olarak
etkilenecektir. Ancak filmin geneline yansıyan çaresizliğin ve olaylar
dizisindeki dramın duygusal etkisi daha derin olacaktır. İşte tam da burada
sinemanın temel anlamsal malzemesi olan insan ve insana ait ilişkilenmelerin
ortasından, üzerine basarak ve gerçekliği yüzümüze vurarak, geçeceğiz.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın